Emeklilikte Ek Maaş Şansı! Yeni Sistem 2025'te Başlıyor!
Yeni düzenlemeler, Türkiye'deki hem çalışanları hem de emeklileri etkiliyor. 2026'dan itibaren uygulanacak Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ile maaşlarınızdan kesintiler yapılacak ve işveren katkıları devreye girecek. Bu sistem, emekliliğinizde ek gelir elde etmeniz için bir fırsat sunuyor. Peki, TES ile kıdem tazminatı fonları bir araya gelecek mi? Tüm detaylar haberimizde sizleri bekliyor.
Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES), hükümetin açıklamış olduğu Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesinde yeniden ön plana çıktı. Açıklanan programa göre, 2026 yılının ikinci yarısından itibaren Otomatik Katılımlı Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (OKS) TES'e dönüşmesi öngörülüyor.
Bu yeni sistem sayesinde, emeklilik döneminde mevcut maaşlara ek olarak ek bir gelir imkanı sağlanacak.
TES ile Kıdem Tazminatı Fonlarının Kapsamı Bütünleşecek Mi?
TES'in gündeme gelme sebeplerinin başında, bireylerin emeklilik dönemlerinde ek kazanç elde etmeleri bulunuyor. Bunun yanı sıra, uzun vadeli fonların büyütülmesi ve sermaye piyasalarının derinleştirilmesi gibi hedefler de öne çıkmakta. Ancak ekonomik amaçlarının yanı sıra işçi ve işveren taraflarının endişeleri göz ardı edilirse, reformun getirebileceği sonuçların kriz etkisi yaratabileceği unutulmamalı. Özellikle kıdem tazminatı meselesinin TES ile birlikte değerlendirilmesi, sendikaların hassas noktalarına dokunabilir.
TES, Türkiye'nin sosyal güvenlik sisteminde önemli bir dönüm noktası yaratma potansiyeline sahip. İkinci bir emeklilik aylığı sisteminin devreye alınması ve emeklilerin yaşam standartlarının yükseltilmesi herkesin destekleyeceği bir durum. Ancak bu süreçte oluşturulacak fonların, çalışanlar için ekonomik yararlar doğurması ve devlet güvencesinin sağlanması kritik bir öneme sahip. Diğer yandan, kıdem tazminatının TES ile bir arada ele alınması, konunun karmaşık hale gelmesine yol açabilir.
Kıdem Tazminatını Nasıl Etkileyecek?
TES ile ilgili tartışmaların merkezinde yer alan en önemli konu kıdem tazminatı. Türkiye'deki çalışanlar için yalnızca ekonomik bir kazanım değil, aynı zamanda iş güvencesinin teminatı olan kıdem tazminatının TES’e dahil edilme olasılığı, sendikalar arasında ciddi kaygılara yol açıyor. TÜRK-İŞ, kıdem tazminatını sürekli olarak "kırmızı çizgi" olarak nitelendirirken, DİSK de benzer tutumlar sergilemekte. HAK-İŞ ise bazı esneklikler sağlanabileceğini belirtse de, işçilerin kazanılmış haklarının zarar görmesine karşı çıkıyor. Dolayısıyla sendikaların ortak görüşü, TES’in kıdem tazminatını zayıflatacak bir yapıya dönüşmesini engellemeye yönelik. Bu koşul sağlanmadan herhangi bir adım atılması, çalışma barışını olumsuz etkileyebilir.
İşveren Katkıları Belirsizliğini Koruyor
TES, sadece çalışanlar için değil, işverenler açısından da doğrudan bir mali yük ifade ediyor. İşveren tarafı, bu sistemi kıdem yükünü hafifletici bir çözüm olarak algılamaya yatkın. Ancak onların katkı paylarının nasıl belirleneceği ve maliyetlerin nasıl paylaşılacağı konusunda belirsizlik sürüyor. Kamuoyunda dolaşan "çalışan maaşından yüzde 3 kesinti" gibi iddialar, programda yer almıyor. İşverenlerin endişeleri göz ardı edilmeden, maliyetlerin yalnızca onların üzerine yıkılması sistemi hayata geçirme şansını zayıflatabilir.
